Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fikir Özgürlüğünün Sınırları

Bu yazımda fikir özgürlüğünün olup olmaması gerektiğini tartışacağım. Direkt bir olay üzerinden gitmeyeceğim. Öncelikle tartışmayı yürütebilmek için sahip olmamız gereken ortak değerler olması gerekiyor. Özgürlük ne kadar arzu edilebilirdir, doğuştan sahip olduğumuz bir hak mıdır yoksa sonradan kazanılan bir hak mıdır? Bu sorulara yanıt vermeden yapılan tartışmalar verimsiz oluyor. Özgürlüğü en temel değer olarak gören bir liberal ile bunu yarardan ya da eşitlikten sonra ikincil olarak gören, yahut da değersiz olduğunu söyleyen birinin en başta sahip oldukları önkabulleri değiştirmeden sonuca varmaları çok zor. Veya özgürlüğü temel değer olarak gören biri ile onu insanların sonradan kazandığı bir hak olarak gören birisi için de tartışma sonuca vardırması zor olacaktır. Eğer kişi özgürlüğü herkesi doğuştan sahip olduğu bir hak olarak görmüyorsa fikir özgürlüğünün zarar doğurmasının mümkün olduğu durumda fikir özgürlüğü engellenebilir önermesine atlaması epey kolay olacaktır. Doğuştan ge

Mizah Nedir?

Resim
 Mizah, diğer insanların komik olarak algılayıp güldükleri, eğlenceli uyarımları yaratıp algılamamıza yol açan zihinsel bir süreci ve insanlara duygusal bir cevap olarak neşe (mirth) hissettiren geniş, çok yönlü sosyal bir fenomendir. Mizahı, 3 temel psikolojik elemente ayırabiliriz: biliş, duygu ve davranış. Kişiler en başta bilişsel-algısal bir süreçle mizahı komik olarak algılarlar (biliş), ardından neşe duygusunu hissederler (duygu), ve son olarak sözlü-davranışsal olarak kahkahayı ifade ederler (davranış).   Mizah sosyal bir fenomendir. Mizahın dışavurumu olarak kahkaha (laughter) temelde kişinin eğlendiğinin, o sırada mizahi bir zihin yapısına (humorous mindset) sahip olduğunun (e.g., van Hooff, 1972) diğer insanlara gösterilmesidir. Eğer diğer insanlar olmasaydı muhtemelen kahkaha atmaya ihtiyaç duymayacaktık. Bu, yalnızken neden başkalarıyla olan duruma göre çok az kahkaha attığımızın da açıklamasıdır. Aslında yalnızken kahkaha attığımız durumlar da sosyal olan durumların takli

İnançlarımızı Seçerken Rasyonel Miyiz?

Hayatımız boyunca şu veya bu inanca sahip oluyor ve onları şu veya bu şekilde rasyonel bir zemine oturtmaya çalışıyoruz.  Muhtemelen verdiğimiz kararların büyük oranda rasyonel olması hepimizin arzu edeceği bir şeydir. Çoğumuz kararın yanlış olması yüksek ihtimal olduğu halde o kararı vermeyi arzulamadığımızı iddia ederiz. Peki kararlarımızı verirken ve karşıt fikirleri değerlendirirken yeterince rasyonel davranıyor muyuz? Öncelikle bahsettiğim kararların siyaset ve din gibi kısa vadede inancın doğru veya yanlış olmasının bireysel olarak kazanç sağlamadığı inançlarımız olduğunu belirteyim ve ardından diyebilirim ki cevap maalesef hayır. Bunun en temel sebebi aslında bizim belli konularda inançlara sahip olurken bilinçsiz bir şekilde o konudaki doğru inanca sahip olmaya değil bize kısa vadede en az zararı getireceğini düşündüğümüz inanca sahip olmaya çalışmamız. (1) Din ve siyaset konusunda başlangıçta sahip olduğumuz belli inançlar var. Bu inançların değişmesi durumunda hayat tarzımı

Eş Seçimi Kopyalama (Mate-Choice Copying) Stratejisi

Resim
 Eş seçimi kopyalama (mate-choice copying), basitçe bireylerin karşı cinsten kişileri eş olarak seçerlerken başkalarının kararlarından yararlanmaları olarak tanımlanabilir. Eş seçimi kopyalama stratejisi araştırmaları başlangıçta insan olmayan hayvanlar üzerinde yapılmıştır. Onlarda, kadınların eşlerini seçerlerken eş seçimi kopyalama stratejisinden faydalandıkları gözlemlenmiştir. (Dugatkin and Godin 1992) (Grant and Green 1996) (Munger, Cruz et al. 2004) İnsanlarda evrimsel eş seçim araştırmaları büyük oranda eşlerin direkt fiziksel ve davranışsal özelliklerine dayanarak yaptığı seçimlere odaklanmıştır ve eş seçimi kopyalama stratejisi görece görmezden gelinmiştir. Yine de bu konuda elimizde güvenilir çalışmalar mevcuttur. 2003’te 97 kadının katıldığı erkeklerin evlilik yüzüğünün görünür olup kadınların değerlendirmelerinin istendiği bir çalışmada herhangi bir etki gözlenmemiştir. (Uller and Johansson 2003) 38 kadının katıldığı benzer bir araştırmada ise evli olan erkeklerin daha

Yüksek IQ Seviyesi İle Bağıntılı Özellikler

Resim
Modern psikolojinin en önemli araştırma alanlarından birisi zeka araştırmalarıdır. Zeka seviyesini belirleyen genetik, beslenme ve eğitim gibi çeşitli etkenler vardır. Bu yazımda zekayla ilgili araştırmalara dayanarak zekanın korelasyon halinde bulunduğu özelliklerin derlemesini sunacağım. Yazıda büyük oranda yararlanacağım kaynak Stuart Ritchie’nin “Intelligence: All That Matters” kitabı olacak. Yazıda, zeka araştırmalarının güvenilir olduğunu varsayacağım –ki öyleler-. İlk korelasyonumuz zeka ve sınav notları arasında. Psikolog Ian Deary 70.000+ 11 yaşında öğrenciye IQ testi yapmış ve onların verilerini toplamış. Bu verileri öğrenciler 16 yaşına geldiklerinde İngiltere ve Galler’deki girdikleri sınavdaki başarılarıyla karşılaştırmış. Sonuçlar 0.81 oranında bir pozitif korelasyon olduğunu göstermiş. (Korelasyon oranı -1 ile +1 arasındadır. -1 maksimum negatif korelasyon iken +1 maksimum pozitif korelasyondur. Bu durumda 0.81 epey yüksek bir korelasyon olduğunu gösteriyor.) (Deary, S